kimiz ki biz?

Bizler, aslında sizlerden biriyiz. Hepimiz kendi hayat hikayemizin kahramanlarıyız. Başrolde kalabilmek için elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Hepimiz birer abanoz ağacıyız. Kökleri toprağa sımsıkı sarılmış, masmavi gökyüzüne dallarını uzatmış birer hayat ağacıyız. Bu hayat ağacı ormanında sizlerinde daima gökyüzüne uzanan şanslı ağaçlar olmanızı dileriz.

söz uçar, yazı kalır

Yeryüzündeki her ağacın bir hikayesi vardır. Bu blogda yer alan her abanozunda öyle.. Abanozlar kendi hayat hikayelerini yazarlar. Kök saldığımızı sandığımız bu güzel ormandan ayrılmadan önce, ruhumuzu verdiğimiz her bir abanoz ağacının anlatacak çok hikayesi olacak. Bizi takip etmeye devam edin.

Arayış ve Kadın

Yazar kimdir? ve Kim yazar? diye sormuş Ece Temelkuran İkinci Yarısı kitabında. Yazan kişinin, kimsenin bilmediklerini yazdığını düşünme cüretkarlığından dem vurmuş sonra da. Yazmak düşünmektir bana göre. Ne düşündüğünün farkında olmaktır ve göz göre göre düşünmektir. Yazmak paylaşmanın ötesinde duyulmak için bir çağrıdır ve belki de anlaşılmayı beklemektir. Dünyanın bir köşesinde bir yerlerde benim gibi kayıp ve yolunu arayanların varolduğunu ummaktır yazmak…

Ben düşünmek ve içime dönmek için yazıyorum bugün. Anlaşılabilmek için kendimi anlama çabasıdır yazmamın sebebi. Bitmeyen ‘arayış’tan başlayalım mesela. Bu arayış ki bize durduk yerde bir şehri terkettirir ya da bir ülkeyi. Bu arayış belki kariyerinizde hiç planlamadığınız bir yükselişi getirebilir. 30’lu yaşlarda evlenmiş ve çocuk sahibi olmayı hayal etmişken, bu arayış ve belki de bulamayış bir doktora bile bitirtmiş olabilir.


Peki eksik olan nedir ve arayışa döndüren kendimizi? Onun zaten bitmeyecek bir süreç olması gibi felsefi bir çaba mı? yoksa ruh eşini bulamamış bir kadının kendini tatmin etmesi gibi bir basit varolma hali mi? Niye hep birinden biri olmak zorunda? Neden her ikisinin de karışımı olamıyor? Kadın olduğumuz için mi? Kadın olup arayış içinde olmak pek görülen bir durum değil galiba. Düşünüyorum da çevremde çoğu erkek 30’lu yaşların başında hala bekar olup, dünyayı keşfetmeye, gezip görmeye ve aramaya devam ediyor. Ama aynı durumdaki kadınların sayısı bir elin parmakları kadar az. Yalnız ve kariyer sahibi olanların çoğu tam tersini arıyor gibi… Neden biz kadınlar da erkekler gibi ömrümüzün bir kısmını sadece görmek, denemek, ve arayış içinde olarak geçirmiyoruz? Bence bu sorunun cevabı daha derinlerde, bulmak icin yola ciktim ve cevaplari sizinle paylasacagim...




2 yorum:

  1. Adsız dedi ki...
     

    DENEME 1

  2. Adsız dedi ki...
     

    deneme2

Yorum Gönder



 

Haberler