kimiz ki biz?

Bizler, aslında sizlerden biriyiz. Hepimiz kendi hayat hikayemizin kahramanlarıyız. Başrolde kalabilmek için elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Hepimiz birer abanoz ağacıyız. Kökleri toprağa sımsıkı sarılmış, masmavi gökyüzüne dallarını uzatmış birer hayat ağacıyız. Bu hayat ağacı ormanında sizlerinde daima gökyüzüne uzanan şanslı ağaçlar olmanızı dileriz.

söz uçar, yazı kalır

Yeryüzündeki her ağacın bir hikayesi vardır. Bu blogda yer alan her abanozunda öyle.. Abanozlar kendi hayat hikayelerini yazarlar. Kök saldığımızı sandığımız bu güzel ormandan ayrılmadan önce, ruhumuzu verdiğimiz her bir abanoz ağacının anlatacak çok hikayesi olacak. Bizi takip etmeye devam edin.

Su,Sabun,Temizlik


Okulların açılmasıyla birlikte malum biz velileri tatlı telaşlar sardı,yine eski rutinlerimize döndük.Sabah 06:45 te güne merhaba deyip,akşam 23:00 olmadan kafalarımızı yastıklara gömüyoruz.Haftasonu da dahil olmak üzere 24 saatin her bir salisesini doğru değerlendirmek mecburiyetinde olan ebeveynleriz,full-time işçiyiz,babayız,anneyiz,tamirciyiz,şöförüz...

Şu son kelimeyi yazarken takıldığımı farkettim değerli okurlar.Şöför...22 yıllık ehliyet sahibi ben,araba kullanmaktan yıllar boyu mümkün olduğunca kaçınan bir kulum.Yıllar yılı insanlara araba kullanmayı bu ülkede bir türlü sevemediğimi anlatamıyorum.Kadın sürücülerin trafikte çektiği zorluklar,kadınlara karşı gelişmiş ön yargılar,gün geçtikçe çoğalan nüfus ve trafikte çoğalan arabalar,dikkatsiz sürücüler...ve evet! bunların hiçbiri benim araba kullanmama bahane değil eğer mecbursam biliyorum,ama ben inatla arabamı garajda dinlendiriyorum,garibim yüzyıllık uykusunda,bense taksilerde...ve yine evet! taksi deyince...başlık konumuza geliyoruz yavaş yavaş.Hafta içi ve haftasonları oğlumun okuluna uğrama zorunluluğum var.Sevgili arabamı güzellik uykusundan uyandırmaya kıyamadığımdan,çağırıyorum taksici abileri oturduğum siteye mecburen:

-Alo, Ceyko taksi mi?
-Evet abla,buyur.
-Akasya sitesi üst kapıya bir taksi lütfen.
-Üst kapı mı abla?
-(yok,han kapısı, la hevle la hevle) evet üst kapı
-Tamam abla,hayırlı günler,hemen gönderiyorum,siz aşağı inmeden gelmiş olur.
-( yahu ben sana ne zaman gelecek mi dedim,çabuk gelsin mi dedim,biraz daha sohbet etsek ortak akrabalarımız da çıkacak o derece! )

Oğlumla her taksiye binişimizde sorgulayan gözlerine maruz kalıyorum.Ah be anne,neden şu taksilere bizi mecbur bırakıyorsun ki diyor biliyorum.Ama benim de inadım aklımdan önde gidiyor,kimselere pabuç bırakmıyorum,canım taksici abilerim benim ne olmuş yani?!!

Bugün sevgili okurlar, evet nihayet bugün artık pes ediyorum.Sabahtan beri 3 taksi değiştirdim ve üçünde de köyümün yağmurları,( ah keşke yağmur olsa) köyümün toprağı,tezeği,ahırı vari kokularla burnumu sıkarak seyahat ettim.Kokulara karşı duyarlıyımdır.Bu da insanüstü bir özellik mi bilemiyorum ama 1 km öteden güzel ya da çirkin her türlü kokuyu ayırt edebilirim.İyi ve leziz bir yemek ya da güzel ve kaliteli bir şarabı seçerken de burnum çok yardımcı olur varolsun.Nereden nereye geldim,affınıza mağruren, kaldığım yerden devam ediyorum; bir yandan kahkahalarını zor tutan oğlum,bir yandan burnunu kapatırken ağzından nefes alan,ağzından nefes alırken de pis kokudan nadide ciğerlerim zarar görecek diye endişelenen ben,pencereyi biraz açarmısınız deyince abla gribim ne olur kusura bakma diyen taksici kardeş,la hevle vela kuvvete inna binna aliyh-ül azim ler çekerek yol alıyoruz.

Eh be halkım! eh be yurdum insanı! Ne zaman öğreneceksin sen güzel kardeşim sabun kullanmayı,suda cıp cıp yapmayı,hijyenine dikkat etmeyi ha? Taksicilerden sonra bu konuda gümüş madalyayı uygun gordüğüm diğer meslek grubu da garson kardeşlerim.Yarabbim! yaresülallahım,sen beni koltuğunu kaldırmış servis tabaklarını toplayan kardeşlerimle karşılaştırma ne olur,ne olur!! Öğrenin artık vatandaşlar banyo yapmayı,tanışın bir suyla sabunla, bak nasıl seveceksiniz garanti veriyorum.Bıcı bıcıdan zarar gelmez ki a kuzum? Hadi kendin kendine kokmuyorsun da bizi hiç mi düşünmüyorsun? Hele bir de orucunu tutuyorsun,namazını kılıyorsun,abdest alıyorsun,her türlü kural kaideyi biliyorsun da,şu su ve sabuna da bir alıştırıversen kendini fena mı olur? Bak ''elini korkak alıştırma'' demiş büyüklerimiz,ha gayret cancağzım!

Diyeceğim o ki sevgili okur,inadımı 22 yıllık ailem kıramadı da,şu lavanta kokulu taksici abilerim kırmayı başardı sonunda.Tın tın giderim,mis gibi arabama binerim,açarım virgin radyomu,şarkılar söyleyerek yollara düşerim.Oğlum da,burnum da,ben de rahat bir nefes almış oluruz böylece.Tertemiz günler,geceler sizlerin olsun efendim.

2 yorum:

  1. sardunyam dedi ki...
     

    çok önemli bir konu bu kadar güzel mi anlatılır... bıcı bıcı....

  2. Nilly dedi ki...
     

    Öğreteceğim ben vatandaşa bıcı bıcıyı da dayak yerim diye korkuyorum:-)))

Yorum Gönder



 

Haberler